SIRAÇ KÖYÜ
SIRAÇ KÖYÜ
Erdemli’de içmeleriyle tanınan bir köyümüzdür. Ünlü Küçük Fındık içmeleri bu köyün önemli gelir kaynaklarından biridir. Sıraç köyünün adı, eskiden köyde saraççılık yaparak geçim sağlayan ailelerin çok oluşundan gelmektedir. Saraç kelimesi sıraç’a dönüşmüştür.
Bu köyü kuran 5 aileden biri olan ve keramet sahibi olduğuna inanılan evliya Murat Sofu’nun türbesi de köyün eski mezarlığında yer almaktadır. Köyün bir kısım ailelerini 1865 yılında iskan ettirilen Karakeşli Yörükleri teşkil etmektedir. Köy sakinleri yaz mevsimi geldiğinde İçme, Yastıpınar, Çamurlu yaylalarına çıkmaktadır. Orman İşletme Müdürlüğü’nün Murat Sofu gözetleme kulesi bu köyün sınırları içerisindedir. Bu köyün sınırları içerisinde Karakız göleti altında Kartal Çimen Suyu vardır ki insanı güzelleştirdiğine ve yaraları iyileştirdiğine inanılır.
Rakım : 650 m ile 800 m arasında değişmekte.
Uzaklık : Erdemli’ye 25 Km. Çeşmeli’ye 10 km mesafede.
Ulaşım : Köye, Elvanlı köyünden sabah akşam minibüs bulmak mümkündür. Ayrıca özel araçlarla da ulaşmak mümkündür.
Eğitim : Köyde ilköğretim okulu olmadığı için öğrenciler, 9 km uzaklıktaki Çiftepınar Köyü İlköğretim Okulu’na taşınmaktadır.
Sağlık : Köyde sağlık evi var.
Nüfus : 629 Nüfusa (2000 Yılı nüfus sayımına göre) sahiptir.
Hane sayısı : 180 Hane.
Cami : Her mahallede olmak üzere 2 camii var.
Mahalleler : Merkez ve Tömekli olmak üzere 2 mahalleden meydana gelmiştir.
Yetiştirdiği ürünler : Sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılan köyde en çok domates, şeftali, elma, kiraz, incir, üzüm yetiştirilmekte. Buğday ve arpa üretimi kendilerine yetecek miktardadır. Zeytincilik köyde yeni gelişmekte.
Geçim kaynağı : Çiftçilik ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaktadırlar. Köyde çoğunlukla küçükbaş hayvanlarından keçi beslenmekte. Bunun yanı sıra büyükbaş besiciliği de görülmektedir. Bir diğer geçim kaynağı ise yeni gelişmekte olan arıcılıktır.
Köy odası : Muhtar odası var. Köy konağı inşaat halinde.
Tarihi eserler : Murat Sofu türbesi üstündeki Kapız deresinde Roma ve Bizanslılar’dan kalma ören yerler var.
İçme suyu : İçme suyu var, ancak yetersiz.
Sulama suyu : Sulama suyu var, ancak yetersiz. İçme ve sulama suyu Çiftepınar’daki Karacaoğlan deresinden gelmektedir.
İklim : Tipik Akdeniz iklimi görülmekte.
SIRAÇ KÖYÜ İÇMELERİ
Etrafı ardıç ağaçları ile çevrili olan Sıraç içmesi (Küçük Fındık içmesi) Toroslar’ın eteğinde şifalı bir su etrafında kurulmuştur. İçmeler, 1982 yılından beri hastalara şifa dağıtmaktadır. Binlerce insanın şifa aradığı Sıraç köyü içmeleri, Haziran ve Eylül ayları arasında en hareketli günlerini geçirir. Yaz mevsiminde depo olmadığı için su yetersiz kalmaktadır. Özellikle insanların yayla olarak kullandıkları içmede kahvehane, kasap, market ve cami dışında hiç bir taş yapı yoktur. Yazın nüfus 1000 civarına çıkmaktadır. Çevre köyler, Çeşmeli ve Mezitli kasabaları içmelerin olduğu yeri yayla olarak kullanmaktadır. Eski Türk gelenek ve göreneklerin hatırlandığı içmede genellikle çadırlar bulunmaktadır. Yazın sıcağından bunalan insanlar burada geceleri rahatça serinlikte uyuyabilirler.
İçmenin suyu, böbrek rahatsızlığına, safra taşlarına, böbrek kumlarına, kireçlenme gibi rahatsızlıklara iyi gelmekte. Bunları bir-iki ay içinde yok etmektedir. Ayrıca burada bulunan çamurlar, insan yüzündeki kırışıklıkları önlemekle beraber cildi de düzeltmektedir.
Sıraç köyü sınırları içerisindeki içmeye, Tömük, Elvanlı, Çiftepınar ve Sıraç köyü içerisinden geçerek köyün yukarısındaki manzarası güzel toprak yoldan, Murat Sofu türbesi yanından geçip Çamurlu yaylası güneyinden ulaşılır. Karayakup köyü üzerinden de içmelere daha iyi bir yoldan ulaşmak mümkündür.
MURAT SOFU TÜRBESİ
Köyün kurucuları arasında gösterilen Murat Sofu, çiftçilikle uğraşan keramet sahibi bir evliya olarak bilinir. Erdemli ve çevresinde bilinen tek evliya türbesi Murat Sofu türbesidir. Kaçıncı yüzyılda yaşadığı hakkında kesin bir bilgi olmayan Murat Sofu hakkında bir çok rivayet vardır. Dertlerine şifa arayanların ziyaretgâhı haline gelen Murat Sofu türbesinin çevre düzenlemesini, Mersin eski milletvekili Akif Serin yaptırmıştır.
Murat Sofu öldükten sonra köyün mezarlığına defnedilir. Ancak kefeni ile mezarından çıkar ve şimdiki türbesinin olduğu yere yatar. Çobanlar bunu görür ve köylüye haber verir. Mezarına yeniden defnedilir. Bu hareketi birkaç defa yapınca gömüldüğü yerden rahatsızlığı var düşüncesi ile şimdiki türbesinin olduğu yere nakledilir. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra ilk defnedildiği yerdeki mezarlık üzerine yayla yolu yaptırılır.
Köylüler, 1974 Kıbrıs savaşı sırasında Murat Sofu ve çevresindeki mezarların hece taşları hariç tamamının ateş topu halinde Kıbrıs’a gittiklerinden ve savaş sonrası geri döndüklerinden bahsederler.
Başka bir efsane de şöyledir:
Murat Sofu, çok sevdiği iki oğlunu ölünce bu mezarlığa defneder. Ara sıra çocuklarının mezarını ziyaret eder, mezarlarının başında dalar gider. Murat Sofu, yine bir gün tarlaya çalışmaya gider, ancak geç saate kadar eve dönmez. Hanımı merak eder; acaba yine çocukların mezarlarında mı kaldı diye. Köyün mezarlığına ve oradan da tarlaya bakmaya gider. Tarlaya vardığında gördükleri karşısında korkar. Bakar ki ölen iki çocuğundan biri, elinde kazma ile çalışmakta, diğeri de öküzle çift sürmekte. Çift sürenin elinde öküzün boyunduruğuna geçirilmiş bir yılan görür. Korkar ve bağırır. İşte o an çocuklar kaybolur. O günden sonra çocuğu olmayanlar Murat Sofu’yu sağlığında ve öldükten sonra da türbesini ziyarete gelirler.
Köyde ihtiyarların anlattığı bir rivayete göre de belli vakitlerde kudret topu atılmaktadır. İlk olarak Murat Sofu’dan, sonra Toroslar’da Bulgarbozoğlan denen yerden ve daha sonra da Çeşmeli’den atılıyormuş. Çeşmeli’de Burhan Dede adında bir evliya yatıyormuş.
