KUMKUYU (TIRTAR)
KUMKUYU (TIRTAR)Rakımı 5-50 metre arasında değişmekte olan kasaba, Erdemli’ye 10 km mesafededir. Günün her vaktinde Mersin ve Erdemli’den araç bulunur.
2000 Yılı nüfus sayımına göre nüfusu 4.461’dir. Yaz mevsimi geldiği zaman yazlıkçılarla birlikte nüfus 10 bin civarına çıkmaktadır. Kasabada 1200 hane konut var. Cumhuriyetin ilk yıllarında Tırtar’ın adı Ömmen’dir. Tırtar, 1989 yılına kadar köy iken şimdiki Ayaş kasabasının mahalleleri ile birleşerek Kumkuyu adında kasaba statüsüne kavuştu. 1999 Yılında ise Kumkuyu ve Yemişkumu mahalleleri kasabadan ayrılarak Ayaş’a bağlandı. Tırtar Belediyesi, 13 memur, 28 işçi ve yeteri kadar araçla halka hizmet sunmaktadır.
Akdeniz, Bağalanı ve Azimli olmak üzere 3 mahalleden oluşan kasabada, 1 ilköğretim okulu, 1 sağlık ocağı, 3 camii var. Kasaba ve çevresinde tipik Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir.
En önemli geçim kaynağı tarım olan kasabada limon, domates, fasulye, zeytin, harnup, defne, marul yetiştirilen en önemli ürünlerdendir. Kasaba içme suyu problemi yoktur. İçme suyununu Kayacı vadisinden (Lemas çayı) almaktadır. Sulama suları, tarım alanlarına Lemas çayından cazibe ile getirilmektedir.
Kasabada turizm, gelişen ve yaygınlaşan önemli sektörlerdendir. Pansiyonculuk gelişme yolundadır. Oteller ve pansiyonlar yerli ve yabancı turistlere her türlü hizmeti sunmaktadır. Kasabada güven içerisinde denize girilen Zincirlikuyu ve Töbank halk plajları vardır. Her iki plajın çevresinde ailelerin piknik yapabileceği mesire alanları mevcuttur. Kasaba, modern bir yat limanı (marina) ve balıkçı barınağına sahiptir.
Kasaba tarihi eserler bakımından bir hayli zengindir. Akkale, su kemerleri, su kuyu ve sarnıçları önemli eserlerdendir. Kasabanın hemen üstündeki su kemerleri halen ayaktadır.
Tırtar’da en önemli tarihi yapı Akkale’dir. Akkale, yat limanının üzerinde, Tırtar-Silifke karayolunun 200 metre güneydedir. Romalılar’a ait bir kale örenidir. Kalıntılar arasında saray olabilecek bir yapı, hamam, sarnıç bulunmaktadır. Yapı halen ayaktadır. Kanlıdivane’ye denizden gelebilecek tehlikeyi önlemek için yapılmıştır. Burada ayrıca hamam, zeytin kırmak için 15 bin tonluk “dink”, yağ ve su sarnıcı yıkıntıları bulunmaktadır. Akkale’de toplanan zeytin yağı, deniz kıyısında halen görülebilen liman yıkıntılarından ihraç edilmekteydi. Günümüzde kale, kaybolup gitmeye yüz tutmuş, bakım ve onarım yapılmadığından harabe durumundadır. Sit alanı olduğu için Akkale harabeleri etrafına bina kurulmamıştır. Buradan masmavi Akdeniz’i seyretmek bir başka güzeldir.
Kasabanın kuzeyi, Toros dağlarına doğru, fundalık alanlarla kaplıdır. Kasaba halkı Haçpınarı, Kırobası ve Avgadı yaylasına çıkmaktadır.